Posted by Mycologia’da yayınlanan yeni bir çalışmada, Stellenbosch Üniversitesi’nden (SU) araştırmacılar, Psilocybe cinsinde iki yeni psikoaktif mantar türünü tanımladılar. Psilocybe ingeli ve Psilocybe maluti adlı iki tür, Güney Afrika’da keşfedildi.
Psilocybe türleri, dünyada psikoaktif mantarların en iyi bilinen ve en iyi çalışılmış türü olmasına rağmen , yaklaşık 140 tanımlanmış türe sahip olsa da, yeni tür de dahil olmak üzere yalnızca altısı Afrika’ya özgüdür.
KEŞİF VE TANIMLAMA
Psilocybe ingeli ilk olarak 2023 yılında kendi kendini yetiştirmiş bir vatandaş mikolog olan Talan Moult tarafından KwaZulu-Natal’daki meralarda yetişirken bulundu. Psilocybe maluti ilk olarak 2021 yılında Daniella Mulder tarafından küçük bir çiftlikte bulundu. Mulder, mantarların fotoğraflarını tanımlama için Somerset West’te bulunan Güney Afrika’nın önde gelen vatandaş mikologlarından Andrew Killian’a gönderdi.
Her iki durumda da, alışılmadık görünümlü örnekler DNA dizilimi ve analizi için SU Mikrobiyoloji Bölümü’ndeki Prof. Karin Jacobs’un laboratuvarında Breyten van der Merwe’ye gönderildi . Şu anda SU’da kimya mühendisliği alanında lisansüstü öğrencisi olan Van der Merwe, eğitimli bir mikolog ve makalenin ilk yazarıdır.
KÜLTÜREL ÖNEMİ VE GELENEKSEL KULLANIMI
Makalede ayrıca Lesotho’nun dağ krallığından Basotho geleneksel şifacıları tarafından P. Maluti’nin geleneksel kullanımı hakkında bilgi yer almaktadır. Araştırmacılara göre bu, halüsinojenik mantarların Afrika’da geleneksel olarak kullanıldığına dair tek kayıtlı birinci elden rapor gibi görünüyor. Vatandaş mikolog ve ortak yazar Cullen Taylor Clark, Mosotho geleneksel şifacısı Mamosebetsi Sethathi ile birlikte P. maluti’nin (yerel olarak koae-ea-lekhoaba olarak bilinir ) geleneksel şifa uygulamalarında kullanımını belgelemek için çalıştı. Bu Clark’ın önderlik ettiği, Güney Afrika’daki yerli gruplar tarafından mantar kullanımını belgelemek için daha büyük bir çabanın bir parçasıdır.
AFRİKA MİKOLOJİSİNDE GELECEKTEKİ ARAŞTIRMA VE İŞBİRLİKLERİ
Van der Merwe, bu cinste çok daha fazla Güney Afrika türü olduğunu ve daha fazla bilim insanının dahil olması gerektiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu iki tür bana bilim insanları tarafından gönderildi. Tek bir araştırmacının bu mantar meraklılarının erişebildiği bir alanın çok küçük bir kısmını kapsaması imkansız olurdu. Afrika mikolojisinde daha fazla çalışma yapabilmemizin tek yolu bu.”
Prof. Jacobs ise “Afrika’da yerel biyoçeşitliliği belgeleyen yalnızca bir avuç mikolog var. Kıtadaki muazzam mikolojik çeşitlilik düşünüldüğünde, bu zorlu bir görev. Bu nedenle vatandaş mikologlarla işbirliği yapmak son derece faydalıdır. Daha fazla materyale ek olarak, işbirliği aynı zamanda konuşma ve keşif için yollar açar ve bu da Afrika kıtasında mikofiliyi (mantar sevgisi) belgelemeye yol açabilir” açıklamasında bulundu.
